Sakal ekimi risk ve yan etkilerinin az olması nedeniyle güvenli diyebiliriz. Her operasyonda olduğu gibi sakal ekimi sonrası oluşabilecek komplikasyonlar mevcuttur. Ancak bunlar her zaman gerçekleşmek zorunda değildir ve çoğu kişide görülmez. Sakal ekimi sonrasında genellikle karşılaşılan sorunlar morluk, şişlik gibi kendiliğinden geçebilecek durumlardır. Bu etkiler de işlemden birkaç gün sonra düzelme göstererek ortadan kaybolur.

1) Öncelikle traş yapılarak bütün saçlar tamamen kesilir.

2) Saç ekimi cerrahi bir işlemdir. Hasta her ne kadar işlem boyunca uyanık olsa da ekim yapılacak bölge lokal anestezi ile uyuşturulur ve hastanın hissedeceği acı yok gibidir.

3) Donör bölgede bulunan saç folikülleri çıkartılır ve özel bir solüsyonun içerisinde bekletilir. Donör bölgeden ne kadar saç folikülünün çıkartılacağı ekilecek greft sayısıyla doğru orantılıdır.

Saç folikülleri, punch biyopsi işlemi ile çıkarılır. Biyopsi kalemi bir çok hassas bir motora bağlı olarak çalışmaktadır.

Punch biyopsi kaleminin ucundaki aparatlar donör bölgenin yapısına göre değiştirilebilir. Bazı bölgelerde daha kalın uçlu aparatlar kullanılırken bazı bölgelerde daha ince aparatlar kullanılabilir.

DHI işleminde ekim işlemi tek tek gerçekleştirilmektedir. Donör bölgeden alınan saç kökleri, öze kalemler kullanılarak ekim alanına yerleştirilmektedir. Bu yöntemde kanal açma ve kök yerleştirme işlemleri aynı anda gerçekleştirilebilmektedir. Lokal anestezi altında yapılan bir işlemdir.

Saç ekimi, ameliyathane ortamında gerçekleştirilen bir cerrahi işlemdir. Oluşabilecek komplikasyonların da düşünülmesi ve bu nedenle hastane veya sağlık merkezinde yapılması gerekmektedir.

Saç ekiminde hastaların saç ökülmesinin bitip bitmemesini yaş belirlemektedir. Dökülme hızı erkeklerde 35 yaşında yavaşlamaktadır. Öncesinde yapılan işlemlerde saçların dökülmeye devam edebileceği riski bulunmaktadır. Bu durumda birden fazla seans gerekebilmektedir.